17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1246 Karar No: 2015/4244 Karar Tarihi: 18.06.2015
Hırsızlık - yaralama - tehdit - hakaret - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/1246 Esas 2015/4244 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık, yaralama, tehdit ve hakaret davasında; müşteki tarafından yakalanan sanığın, kesintisiz takip olmadan işlediği suç nedeniyle cezasından indirim yapıldığı ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi ile ilgili bir hesap hatası yapıldığı ancak diğer temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği belirtilmiştir. Ancak mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesi uygulanmamış ve soruşturma aşamalarında yasal düzenlemelerde belirtilen zorunlu müdafi görevlendirilmesi sırasında sanığın avukatlık ücreti yargılama gideri olarak yüklenmiştir, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesine aykırılık söz konusudur. Bu nedenle, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği, ancak bozma nedeninin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 53/1 maddesi uyarınca cezaevinde kalmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1 ve 62. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2 ve 324/4 maddeleri, ile 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesidir.
17. Ceza Dairesi 2015/1246 E. , 2015/4244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, yaralama, tehdit, hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Müsadere talebi ile ilgili olarak her zaman karar verilmesi olanaklı görülmüştür. Sanığın kesintisiz takip olmadan müşteki tarafından yakalandığının ve suça konu teybin kullanılamaz şekilde ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın hırsızlık eylemi tamamlandığı halde teşebbüs nedeniyle cezasından indirim yapılması ve sanık hakkında hakaret suçu ile ilgili olarak 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi ile uygulama yapılırken hesap hatası sonucu 2 ay 27 gün hapis cezası yerine yazılı şekilde eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına her bir suç için ayrı ayrı ""53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına"" cümlelerinin eklenmesi ve sanıkla ilgili yargılama giderine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ""yargılama gideri olarak hesaplanan 12 TL"nin, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.