1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/6979 Karar No: 2008/9346
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6979 Esas 2008/9346 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, ortak mirasçılarına ait olan bir taşınmazın tamamını davalının kullandığını ve kendilerinin yararlanmalarını engellediğini ileri sürdüler. Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açtılar. Davalı ise mirasçıyla birlikte yaşadığını ve mirasçının ölümünden sonra da evde yaşamaya devam ettiğini belirterek davanın reddedilmesini talep etti. Mahkeme, taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığı, daha önce davacılar tarafından icra mahkemesine konu olan ihtilaftan dolayı davacıların taşınmazdan kendilerinin yararlanmak istedikleri yönünde yeterli delil sunamadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne ve elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ödenmesine karar verdi. Ancak, davalının tasarrufunun muvafakate dayalı olduğu dönem için ecrimisil talebinin reddedilmesi gerektiği ifade edildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine, mahkemenin kararı bozuldu. Kanun maddeleri: H.U.M.K.'nun 428. maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanlarına ait 18 sayılı parselin tamamını davalının kullandığını, kendilerinin yararlanmalarını engellediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir. Davalı, miras bırakanla birlikte oturup ona baktığını,ölümünden sonra da taşınmazda oturmaya devam ettiğini, ecrimisil için intifadan men koşulunun da gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın tamamını davalının kullandığı, taraflar arasında daha önce icra mahkemesine konu olmuş ihtilaf bulunduğu bu durumun intifadan men olgusuna delil teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların payları oranında elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu bahçeli kargir ev vasfındaki 18 sayılı parselin tarafların ortak miras bırakanı H. B. adına kayıtlı olduğu çap kaydıyla sabittir. Davacılar eldeki davada, taşınmazın tamamını davalının kullandığını ve kendilerinin yararlanmasını da engellediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren de ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Dosyada toplanan tüm delillerden, 18 sayılı parseli sağlığında miras bırakanla birlikte kullanan davalının, miras bırakanın 16.1.2004 tarihinde ölmesinden sonra da taşınmazı kullanmaya devam ettiği; davacılar aleyhine bono alacağı nedeniyle 18.5.2004 tarihinde başlattığı icra takibinin halen sürdüğü, aralarındaki bu çekişmeye rağmen davacıların taşınmazdan kendilerinin de yararlanmak istedikleri yönünde davanın açıldığı 21.3.2007 tarihine kadar davalıya herhangi bir ihtarname göndermedikleri gibi bu iddialarını başka delillerle de kanıtlayamadıkları ,böylece davalının taşınmazı kullanmasına muvafakat gösterdikleri, ancak eldeki davayı açmakla muvafakatlerini sona erdirdikleri kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, dava açılmakla muvafakattin geri alındığı gözetilerek davacıların payları oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, davadan önceki dönem için davalının tasarrufunun muvafakata dayalı olduğu gözetildiğinde ecrimisile mütehammil olmayacağı açıktır.Öyleyse ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün H.U.M.K."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,17.9.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.