11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2867 Karar No: 2020/4300 Karar Tarihi: 09.07.2020
Nitelikli dolandırıcılık - sahte müstahsil makbuzu kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2867 Esas 2020/4300 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/2867 E. , 2020/4300 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, sahte müstahsil makbuzu kullanma HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
A- Sanık hakkında "Nitelikli Dolandırıcılık" suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; sanık müdafiinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, B- Sanık hakkında "Sahte Müstahsil Makbuzu Kullanmak" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin ve hükmü sadece vekalet ücreti yönünden temyiz ettiği anlaşılan katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1- Sanığın hiç ekim yapmadığı veya sadece kendi ihtiyacı kadar ekim yaptığı hâlde gerçekte bir ürün satışı gerçekleştirmiş gibi ..."dan temin ettiği 21.11.2010 tarihli ve 11336 sayılı müstahsil makbuzunu kullanıp hububat prim destekleme ödemesinden faydalandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suça konu makbuzu herhangi bir vergisel işlemde kullanmamış olması nedeniyle fiilin sübutu hâlinde 5237 sayılı TCK"nin 207. maddesinde düzenlenen "özel belgede sahtecilik" suçunu oluşturacağı dikkate alınarak; ...’ın tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra, sanığı tanıyıp tanımadığı, suça konu belgenin ve belgedeki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, gerekirse imza ve yazıların aidiyeti konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yüklenen fiilin nitelendirilmesinde hataya düşülerek hüküm kurulması, 2- Kabule göre; a) Kendini vekille temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dilekçe yazım ücretine hükmolunması, b) Dosya içerisinde bulunan suça konu belgenin akıbeti hakkında karar verilmemesi, c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.