4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3472 Karar No: 2011/3757 Karar Tarihi: 06.04.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/3472 Esas 2011/3757 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/3472 E. , 2011/3757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 11/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı hazine vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hatalı tedavi nedeniyle zarara uğrayana ödenen tazminatın, zarara yol açtıkları ileri sürülen davalılardan, rücu yolu ile alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece verilen istemin reddine ilişkin 17.07.2007 günlü ilk karar; davacının temyizi üzerine Dairemizin 06.10.2008 gün ve 2007/14451-2008/11230 sayılı kararı ile Adli Tıp Kurumu’ndan davalıların kusurları bulunup bulunmadığına ilişkin yeniden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Dosya içeriğinden, eldeki rücu davasının dayanağı olup davacı idare aleyhine idari yargı yerinde açılan Şanlıurfa İdare Mahkemesi"nin 2009/502-2010/445 sayılı dosyasında görülen davada, davacı idarenin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği ve temyiz aşamasında olan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. İdari yargı yerindeki davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi durumunda davacının rücu hakkı ortadan kalkacağından eldeki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi; o davada davacı idare sorumlu tutulursa eldeki davada da zarar kapsamı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kabul biçimine göre de, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 25.09.2009 günlü raporda, olayda davalıların değil davacı idarenin kusuru olup olmadığı tartışılmış, bozma kararında belirtildiği gibi davalıların kusurlu olup olmadıkları değerlendirilmemiş ve böylece uyulan bozma gereği yerine getirilmemiştir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 06/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.