1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/9344 Karar No: 2008/11645 Karar Tarihi: 12.11.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/9344 Esas 2008/11645 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2008/9344 E. , 2008/11645 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, TARİHİ : 10/03/2008 NUMARASI : 2006/57-2008/39
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 17 parseldeki 3 numaralı meskenini davalının işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir. Davalı, taşınmazı satın almak için anlaştığını ve davacıya kapora verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmazda fuzuli şagil olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve kısmen ecremisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kat mülkiyeti kurulu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı adına 10.8.2005"de satış suretiyle kayıtlı bulunan davaya konu 17 sayılı parseldeki 3 numaralı meskende davalının oturmakda olduğu görülmektedir. Davacı, davalının taşınmazı kullanmasının haklı ve geçerli bir nedenden kaynaklanmadığını, evi satması için emlakçıya aracılık etmesini istediğini ancak vekalet vermediğini ileri sürerek eldeki davayı açmış; davalı ise, harici satış sözleşmesine dayanarak taşınmazda oturduğunu savunmuştur. Gerçekten de, davalı ile emlak komisyoncusu arasında çekişmeli bağımsız bölüm hakkında "satış protokolü" başlıklı tarihsiz bir belge düzenlendiği ve içeriğinde satış bedeline mahsuben 10 milyar lira kaparo verildiğinin de belirtildiği; davacı tarafından imzalanmış ve aksi iddia edilmemiş 11.7.2005 tarihli harici belgede de, daire satışından dolayı davacıya 5 milyar lira ödendiğinin ve kalan miktarın tapu devrinde ödeneceğinin bildirildiği sabittir. Bilindiği üzere, tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin Türk Medeni Kanunu"nun 706, Barçlar Kanunu"nun 213. ve Tapu Kanunu"nun 26.maddeleri hükümleri gereği resmi şekle bağlı olduğu tartışmasızdır.Öte yandan, 10.7.1940 tarih,2/77 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı"na göre de, haricen yapılan tapulu mal satışlarında, satış bedelini geri vermeyen tarafın karşı tarafı taşınmaz malın iadesi için zorlamayacağı açıktır. Yukarıda değinilen belgeler ve ilkeler karşısında, davalının taşınmazda harici satış nedeniyle oturduğu ve davacıya ödenen bedel üzerinden hapishakkı bulunduğu analaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacıya ödenen 5 milyar lira üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi, ecrimisil isteğinin ise reddedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.