15. Ceza Dairesi 2014/21489 E. , 2017/9003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Sanık ... hakkında TCK"nın 155/2, 62, 52, 53 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet, sanıklar ...ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan ayrı ayrı beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanıklar ...ve ..."nın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan şirkette satış elemanı olarak çalışan sanık ..."nın, katılan şirket müşterileri adına gerçek olmayan siparişler vermek suretiyle malın teslimini müşterilere yaptırdıktan sonra, müşterilere giderek siparişte yanlışlık olduğunu söyleyip malları geri aldığı ve bu malları da diğer sanıklara yarı fiyatına sattığı, bu surette sanık ..."nın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, diğer sanıklar ...ve ..."nın da suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
1) Sanıklar ...ve ... hakkında, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanıklar ...ve ..."nın katılan şirket ile faturalı bir şekilde sürekli alış veriş içerisinde bulunduklarına ilişkin istikrarlı savunmaları ve bu savunmaları doğrular içerikte fatura ve irsaliye belgeleri ile diğer sanık ..."nın katılan şirkete ait malları sanıklara yarı fiyatına sattıklarına ilişkin katılanın soyut beyanı dışında her hangi bir delil elde edilememesi karşısında, sanıkların cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna dair temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Katılan şirketin rutin işleyişi içerisinde müşterilerine her hangi bir mal tesliminin söz konusu olmadığı, sanığın öncelikle hileli eylemlerle sanki katılan şirkete ait müşteriler tarafından sipariş verilmiş gibi hileli hareketlerde bulunarak ve katılan şirketin buna inanmasını sağlayarak, suça konu malların katılan şirket uhdesinden çıkmasını sağladığı, ardından da müşterilerden yanlışlık olduğunu söyleyerek geri aldığı, dolayısıyla katılan şirketin iradesinin en başından itibaren sakatlanarak haksız menfaat temin edildiği bu itibarla sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
a) Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçun birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminde, ertelemenin sadece hapis cezaları bakımından öngörüldüğü, adli para cezalarının ise erteleme kapsamı dışında tutulduğu gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi,
c) 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında belirlenecek denetim süresinin alt sınırının, mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden üzerine atılı suçtan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edilen sanık hakkında 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.