4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/5334 Karar No: 2011/4719 Karar Tarihi: 26.04.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/5334 Esas 2011/4719 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs eylemlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ancak davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay tarafından dosya incelenerek, davalının ceza aldığı ve yasal kısıtlılık altına girdiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davalı yasal kısıtlıya ait vekaletin sona erdiği ve vasinin atanıp atanmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği ve aynı kanunun 462. maddesi gereğince vasinin dava açmaya izinli kılınıp kılınmadığı araştırılmalıdır. Vekaletname verilmezse, mahkeme ilamı vasiye “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Kanun maddeleri açıklayıcı bir şekilde belirtilmedi.
4. Hukuk Dairesi 2010/5334 E. , 2011/4719 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/06/2005-28/12/2005 günlerinde verilen dilekçelerle adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs eylemlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, adam öldürme ve adam öldürmeye teşebbüs eylemlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, tazminat davası sona ermeden maktül ... ’yı öldürme eylemi nedeniyle davalıya Ünye Ağır Ceza Mahkemesinin12.09.2006 gün ve 2005/122 E-2006/235 K sayılı ilamı ile verilen 20 yıl hapis cezasının Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 26.02.2008 tarihinde, bu karar yönüyle onanmasına karar verilerek kesinleştiği ve hapis cezasının süresi dikkate alındığında davalının yasal kısıtlılık altına girdiği anlaşılmaktadır. Yine, davalı hakkında adam öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı yasaya muhalefet etmek suçlarından da verilen cezaların karara yakın bir tarihte (02.11.2009) Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği görülmüştür. Borçlar Kanununun 35 ve 397. maddeleri hükümlerine göre aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekalet gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulur. Böylece Avukat ...’in ceza kararının kesinleşmesinden itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil yetkisi kalmamıştır. Bu nedenle davalı yasal kısıtlıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği ve aynı kanunun 462. maddesi gereğince vasinin dava açmaya izinli kılınıp kılınmadığı araştırılmalıdır. Şayet bu işlemler yapılmamışsa ve hükümlü şartla salıverilmiş olsa bile bihakkın tahliye tarihi gelmemişse öncelikle bunlar tamamlattırılmalı ve sonra kararı temyiz eden avukatın vasiden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse, mahkeme ilamı vasiye “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen nedenle GERİ ÇEVRİLMESİNE 26/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.