Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3856 Esas 2011/4727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3856
Karar No: 2011/4727
Karar Tarihi: 26.04.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3856 Esas 2011/4727 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/3856 E.  ,  2011/4727 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd ve ... İsviçre Sigorta AŞ aleyhine 25/03/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/07/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... ile ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılardan ... ile ... tarafından temyiz olunmuştur.
    Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Davalı sürücünün kusurunun niteliği ve derecesi, olay günü ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... ile ... yararına BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.