15. Ceza Dairesi 2017/8190 E. , 2017/9236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın yetkili bulunduğu ..... San ve Ltd.Şti tarafından keşide edilmiş sanık ...’in yetkili olduğu ... Gıda emrine düzenlenmiş çekin, sanık ... tarafından da ciro edilmek suretiyle katılanın eline geçtiği, bankaya ibrazında sahibinin imzasını taşımadığı, sanık ... tarafından yapılan icra takibinde imzaya itiraz sonucu takibin durduğu, sanıkların hep birlikte üzerine atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık ..."in üzerine atılı suçu işlemediğini, suça konu çekin bilgi ve rızası dışında, yanında çalışan ... tarafından alınarak eşi ..."e verildiğini, ..."in şirketin ortağıymış gibi kendisini tanıttığını öğrendiğini beyan etmesi, sanık ..."nin de suça konu çekin başka çekler ile birlikte katılanın babası ...."a ...."a karşı olan borçlarına mahsuben verildiğini, çekin eşinin yetkilisi olduğu ... Gıda şirketine bir araç satışı işinden dolayı ..... şirketi yetkilisi ..."in ortağı ....tarafından keşide edilerek teslim edildiğini, çekin üzerindeki yazıların kendisi tarafından yazıldığını, bu şekilde 3 adet çekin sanık ... adına ... tarafından bir hafta arayla verildiğini, sanık ... "in diğer 2 çekteki imzaya itiraz etmediğini savunması ve bilirkişi raporunda suça konu çekteki yazıların sanık ... eli ürünü ancak imzanın sanık ...’a ait bulunmadığının tespit edilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
Sanık ...’ın yetkili bulunduğu .... şirketinin muhasebe kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenerek, ... Gıda Dağıtım ve Taş. Paz. Ltd. Şirketi ile ticari alışverişlerinin olup olmadığının, suça konu çekin adı geçen şirkete bu doğrultuda verilip verilmediğinin tespit edilmesi ve çeki sanığın rızası dışında kullandığı iddia edilen şirket çalışanı ... ile eşi ... adlı kişilerin beyanlarının alınması, bu tanıkların yazı ve imza örnekleri ile suça konu çek üzerindeki yazıların, tanıklar eli ürünü olup olmadığının ve keşideci imzasının tanıklara veya sanık ...’e ait olup olmadığının rapor ile belirlenmesi sonrasında, suça konu çekin hangi hukuki ilişkiye dayanılarak sanık ... tarafından tanıklar,,,,,ve ....‘a verildiğinin tespiti için, (failin önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı) tanıklar , .... ve katılanın babası .... ...."ın beyanlarına başvurulması, sanık ..."ye verilen ve sanık ..."in imza itirazında bulunmadığı iddia edilen diğer iki çek hakkında sanık ...’ın yeniden ifadesi alınıp, bu çekler hakkında imza itirazı olup olmadığı ve çeklerin ödenip ödenmediğinin bankadan araştırılması, çek sahibi ..... San ve Ltd. Şti’ye verilen,,,,, Bankasından çek karnesinin kim tarafından teslim alındığının, sanık ...’ın iddia ettiği gibi çek koçanının çek nosunun 40 numarada bitip bitmediğinin ve dava dışı şirket çalışanı ... ile eşi ... tarafından imza atılıp da şirket adına ödenmiş yada ödenmemiş şirkete ait çekler bulunup bulunmadığının (... Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, mağdurun önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde, mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede sahtecilik suçu yönünden kastının varlığı kabul edilemeyeceğinden) sorularak, sanık ... hakkında açılmış, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2012 tarih ve 2012/225 esas 2012/532 kararın Dairemizin 16/03/2017 tarih ve 2014/17503 esas 2017/7636 karar ile verilen mahkumiyetin eksik inceleme nedeniyle bozulmuş olduğu da gözetilerek, söz konusu dosyanın incelenip gerekirse her iki dosyanın birleştirilmeleri düşünülerek, toplanan tüm delilerin sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.