Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/489 Esas 2007/1882 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/489
Karar No: 2007/1882
Karar Tarihi: 26.2.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/489 Esas 2007/1882 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, davacının maliki olduğu taşınmazın bir bölümüne davalıların müdahale etmesi sonucu elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğidir. Mahkeme, müdahalelerin sabit olduğunu belirterek, davayı kısmen kabul etmiştir. Ancak, kısa kararda duvarın yıkımına hükmedilirken, gerekçeli kararda duvar ve ağaçların kalmasına karar verildiğinden karar çelişkili hale gelmiştir. Bu nedenle, HUMK.'nın 428. maddesi gereğince hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- HUMK.: Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- 376. madde: Hakim, tüm delilleri topladıktan ve son sözleri dinledikten sonra kararı gerekçesi ile birlikte yazmalı ve hüküm sonucunu tefhim etmelidir.
- 388. madde: Kararın hükmü, tefhim edildikten itibaren ilgililere tebliğ edilir.
- 381. madde: Hüküm, tutanakta yer aldıktan sonra tefhim edilir.
- 389. madde: Tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur.
1. Hukuk Dairesi         2007/489 E.  ,  2007/1882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/12/2006
    NUMARASI : 2004/1972-489

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu .. ada .. parsel sayılı taşınmazının 94 m2’lik bölümüne davalı Osman’ın duvar çekmek ve ağaç dikmek suretiyle, 325m2’lik bölümüne de tüm davalıların yol geçirmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.
    Davalılardan ., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; diğer davalılar  ve dahili davalı hakkında açılan davaların reddine   karar verilmiştir. 
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik  Hakimi  .....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                     -KARAR-
    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK."nun 376.maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388.maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389.maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 381.maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK."nun 389.maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorulduru. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141.maddesi ile HUMK."nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek; kısa kararda çekişme konusu taşınmazdaki duvarın yıkımı yönünden hüküm kurulup, gerekçeli kararda duvar ile birlikte ağaçların da kal"ine karar verilerek, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün 10.4.1992 gün, 1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.