Davacılar, miras bırakanları G..tarafından ehliyetsiz olmasına rağmen kandırılarak ... parsel sayılı taşınmazı önce davalı R..,sonra da muvazaalı olarak kardeşinin eşi davalı Z..’ya muvazaalı olarak temlik edildiğini ileri sürüp, tapu iptal ve davacılar ve davalı A...z adına tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar A., M.M.., Ü..N.. İ.., A.,H..,H.,Na.,N.,H., Z...,H..,H.vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik, muvazaa ve hata hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın 17.3.2002 tarihli belge ile davadan feragat edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf vekili feragat konusunda bilgisi olmadığını bildirmiştir. Gerçekten de anılan dilekçenin davacılara aidiyeti mahkemece saptanmış değildir. Kaldı ki, bu dilekçede mirasçılardan M..K.."nun imzası bulunmadığı gibi, mirasçılarının da imzası yoktur. Ayrıca miras bırakanın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olduğu sabittir.
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 702/2.maddesi uyarınca "... Gerek yönetim gerek tasarruf işlemleri için, ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir..." esasen iştirakçiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Davadan feragat da, anılan madde de belirtilen kapsamda değerlendirilebilecek önemli tasarruflardandır. Eldeki davada bu koşulun gerçekleştiğinden sözedilemez.
Hal böyle olunca, işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.