19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13706 Karar No: 2017/6034 Karar Tarihi: 22.06.2017
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/13706 Esas 2017/6034 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2015/13706 E. , 2017/6034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Katılan vekili 04.01.2013 havale tarihli dilekçesi ile uzlaşma hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediklerini belirtmişse de, o tarihte yüklenen suç nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7 maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanıklar hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Kabule göre de; 2-Katılan adına tescilli olduğu iddia edilen markanın suç tarihinde geçerli olup olmadığı ve devredilip devredilmediği hususlarının saptanabilmesi açısından Türk Patent Enstitüsünden, suça konu temizlik malzemelerine ait marka tescil belgelerinin onaylı suretleri getirtilip, katılan firmadan temin edilecek orjinal ürünler ve sanıklardan ele geçirilen ürünlerin karşılaştırılması suretiyle marka hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, dava konusu ürünlerde kullanıldığı iddia olunan marka ve logolar ile orjinal ürünlerde yer alan marka ve logoların karşılaştırılabilmesi için örnekleri veya resimlerinin de temyiz denetimine olanak verecek şekilde dosyaya eklenmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, davanın tarafı konumundaki katılan firma tarafından düzenlenen suça konu ürünlerin sahte olduklarına ilişkin 03.10.2012 tarihli rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- Soruşturma aşamasında katılan firmanın dağıtım bayiine yediemin olarak teslim edilen 2.196 paket ürün hakkında bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı ve sanıkların, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.