17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14349 Karar No: 2016/12969 Karar Tarihi: 07.12.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/14349 Esas 2016/12969 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan hırsızlık davası sonucunda verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiş ve yapılan inceleme sonucunda sanığın suçu işlediği kabul edilmiştir. Ancak, sonradan yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alınması sebebiyle sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilecek ve uzlaşma işlemleri yapıldıktan sonra sonuca göre karar verilecektir. Ayrıca, suça konu olan telefonun katılana teslim edildiği ve tüm zararının karşılandığı beyan edilmiş olmasına rağmen, katılana kısmi iadeye rızası olup olmadığı sorulmadığı için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilmemiş ve TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesi ile 7/2. maddesi hükümlerine de değinilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2016/14349 E. , 2016/12969 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Mahkemenin kabul ve gerekçesi ile tüm dosya kapsamı karşısında, tebliğnamede yer alan eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki bozma istemli düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2-)Suça konu telefonun sanığın evine giden polislerce yapılan aramada bulunup SIM kartsız olarak katılana teslim edildiği ve katılanın 25.12.2015 tarihli oturumda tüm zararının karşılandığını beyan ettiği olayda, katılana 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca kısmi iadeye rızası olup olmadığı sorulup, sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, .../...
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.