17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/28890 Karar No: 2016/13050 Karar Tarihi: 12.12.2016
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/28890 Esas 2016/13050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir karşılıksız yararlanma davası sonucunda sanık beraat etmiştir. Temyiz sürecinde müşteki kurum vekili katılmamış ve dolayısıyla temyiz yetkisi kazanmamıştır. Bu nedenle müşteki kurum vekilinin temyiz isteği reddedilmiştir. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların temyiz yoluna başvurabileceği düzenlendiği belirtilmiştir. Ayrıca, CMK'nın 233/1. maddesine göre duruşmaya çağrı kağıdı ile çağrılan şikayetçinin CMK'nın 234/1-b maddesine göre kovuşturma evresinde kamu davasına katılma hakkının bulunduğu vurgulanmıştır. Kovuşturma evresinin iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre olduğu ve CMK'nın 237/1. maddesine göre kovuşturma evresinin her aşamasında ancak hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılmanın mümkün olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamayacağı, ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun y
17. Ceza Dairesi 2015/28890 E. , 2016/13050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 5271 sayılı CMK"nın 242/1 ve 260/1. maddelerinde, katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların temyiz yoluna başvurabileceği düzenlenmiş ise de; aynı Kanun’un 233/1. maddesine göre duruşmaya çağrı kağıdı ile çağrılan şikayetçinin CMK"nın 234/1-b maddesine göre kovuşturma evresinde kamu davasına katılma hakkının bulunduğu, kovuşturma evresinin iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade etmiş olmasına rağmen, CMK"nın 237/1. maddesine göre kovuşturma evresinin her aşamasında ancak hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılmanın mümkün olduğu, kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamayacağı, ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, 28.06.2011 tarihinde yapılacak duruşmaya çağrı kağıdının 25.03.2011 tarihinde müşteki kuruma tebliğ edilmesine rağmen müşteki kurum vekilinin duruşmaya katılmadığı, belirtilen tarihte yapılan duruşmada sanık hakkında karar verildikten sonra 08.12.2014 tarihinde temyiz dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında; kamu davası açıldıktan sonra 5271 sayılı CMK"nın 237/1 ve 238/1. maddelerine göre yöntemince mahkemeye başvurarak davaya katılmamış ve katılan sıfatı ile temyiz yetkisini kazanmamış müşteki kurum vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.