Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Otomobil tamircisi olarak faaliyet gösteren sanığın suç tarihinde kendisine müşteki tarafından 500 TL nakit para verilerek tamiri için teslim edilen aracı müşteki ile aralarındaki sözlü tamir anlaşmasının hilafına olarak söküp parçaladığı, aracı isteyen müştekinin telefonlarına çıkmayarak kaçtığı, müştekinin söz konusu aracı polis memurları ile birlikte 4-5 gün sonra sanığın iş yerine yakın bir yerde bularak teslim aldığı, böylece sanığın kendisine tamir için bırakılan müştekiye ait aracı bırakılış amacı dışında elinde bulundurduğu ve aracı teslim etmeyerek müştekiden bu vesileyle 500 TL menfaat temin ettiği, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın "aracın kendisine tamir için katılan tarafından teslim edildiğini fakat ortağının işyerinden ayrıldığına, bu nedenle aracın tamiri yapamadığına ve dükkanı kapatmak zorunda kaldığına, katılandan almış olduğu paranın bir kısmını iade ettiğine" dair savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından; sanığın savunmasının aksine güveni kötüye kullanma kastı ile hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği,sanığın eyleminin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında beraat yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.