17. Ceza Dairesi 2016/9819 E. , 2016/13279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığa zorunlu müdafii görevlendirilmediği gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 tarih, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararı doğrultusunda iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Katılanın işyerini saat 01.30"da kapatıp, saat 06.25"te geldiğinde hırsızlığı fark ettiği, sanığın aynı gün saat 05.00 sularında başka bir hırsızlık iddiasıyla üzerinde katılanın işyerinden alınan telsiz telefonla yakalanıp, suçlamayı kabul etmediği, suç tarihinde güneşin saat 05.24"te doğduğu ve gece sayılan zaman diliminin 04.24"te bittiğinin anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK"nın 6/1-e maddesindeki gece sayılan zaman diliminde işlendiği sabit olmadığı halde, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek anılan Yasa"nın 143. ve 116/4. maddesiyle uygulama yapılması,
2)İşyerinden 200,00 TL para ve 50,00 TL değerindeki telsiz telefonun alınması karşısında, hırsızlık suçunda malın değerinin az olmadığı gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde, 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesi uyarınca indirim yapılması,
3)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda, kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
.../...
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.