Kişilerin huzur ve sükununu bozma - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12265 Esas 2016/1133 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12265
Karar No: 2016/1133
Karar Tarihi: 20.01.2016

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12265 Esas 2016/1133 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/12265 E.  ,  2016/1133 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının niteliğine göre karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıklar ... ve ..."in yaralama suçlarına ilişkin zamanaşımı içinde hüküm kurulabileceği ve yasa yoluna konu bir hükmün de bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
2- Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, tebliğnameye uygun ı olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ve “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına” ilişkin kısımların çıkartılarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.