2. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/7397 Karar No: 2020/884
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/7397 Esas 2020/884 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2019/7397 E. , 2020/884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı kadın az, davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu bulunarak boşanma kararı verilmişse de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret ettiği vakıasına ilişkin tanık anlatımları soyut ve zamanı belirsiz olup bu vakıa davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenemez. Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre taraflar eşit kusurludur. Bu durum gözetilmeden davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nu 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2020 (Per.)