BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/18 Esas 2019/1123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/18
Karar No: 2019/1123
Karar Tarihi: 04.11.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/18 Esas 2019/1123 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/18 Esas
KARAR NO : 2019/1123



DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya 1259 adet gömlek fason dikim işi yaptığını, bu iş nedeniyle 15/12/2016 tarihli 7.538,96-TL ve 25/02/2017 tarihli 4.992,00-TL tutarlı fatura düzenlediğini, davalının işbu faturalara karşı itirazda bulunmadığını, buna rağmen fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul ..... İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen faturalara ilişkin ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de; herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların tacir olup olmadıkları konusunda bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüklerinden yapılan araştırmada her ikisinin de bilanço esasına göre defter tuttuklarının ve tacir olduklarının bildirildiği görülmüş olup, mahkememizin görevli mahkeme olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul ......İcra Müdürlüğünün.... Esas sayılı takip dosyasının aslının gönderildiği görülmüş, incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 24.000,00-TL asıl alacak, 1.573,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.573,33-TL alacağın tahsili için 14/04/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin Uyap üzerinden e-imzalı olarak icra müdürlüğüne gönderdiği 15/05/2017 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin ödeme emrini 15/05/2017 tarihinde tebellüğ ettiğini belirterek borcun tamamına, faiz ve fer'ilerine itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünün 15/05/2017 tarihli karar tensip tutanağı ile Tebligat Kanunun 21/2 maddesine göre yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olarak yapıldığı, borçlunun hukuki dinlenilme hakkının kısıtlandığı belirtilerek itirazın süresinde yapılmış sayılmasına, varsa konulmuş hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, buna göre icra dosyasında yapılan incelemede borçlu-davalı tarafından takibe itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da mahkememizde yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görüldü.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK'nun 83 ilâ 85 ve HMK'nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalıya ihtaratlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf defter ibraz etmediğinden sadece davacı tarafın defterleri incelenmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir ...... 17/09/2018 tarihli raporu ile; dava konusunun davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre, takip tarihi 14/04/2017 itibariyle davacının davalıdan 53.363,96 TL alacaklı olduğunu, davalının 04/07/2018 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defterleri ve evraklarının incelenmediğini, davacı davalıya 21 adet 202.773 TL matrah ve 9.590,96 TL KDV olmak üzere toplamda 212.363,96 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğunu, davacının ticari defterlerine göre, davacının düzenlenmiş olduğu 21 adet toplmada 212.363,96 TL faturalara istinaden davalının davacıya 159.000 TL tutarında ödeme yaptığını, dosyaya celp ettirilen Küçükçekmece Vergi Dairesinden gelen cevabı yazıda davalının davacıdan 2016 yılında 19 belge 162.311 TL tutarında 2017 yılında ise 2017 yılında düzenlenen fatura beyan sınırının altında kaldığından bildirimde bulunulmadığının tespit edildiğini, 2016 yılına göre davacının beyan etmiş olduğu BS formu ile davalının beyan etmiş olduğu Ba formu arasında 1 adet toplamda 34.694 TL tutarında beyan farkının bulunduğunu, ancak hangi faturanın bildirilmediği konusunda tutarlar uyuşmadığı için farkal alakalı faturanın tespit edillmediğini, bu itibarla davalının bildirmiş olduğu Ba formundan yola çıkarak davacının davalıdan KDV hariç 162.311 TL tutarında faturayı bildirimde buluduğunu, davacının düzenlemiş olduğu faturalara istinaden KDV'nin %8 olarak hesap edilmesinin gerekeceği, ancak fason işçililiklerde KDV iadesi olduğundan KDV'nin %50 sinin indirim konusu yapılmasından yola çıkarak yapılan hesaplamada, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 168.803,44 TL tutarında faturanın davalıya teslimini celp edilen davalı Ba formlarından i spatlamış olduğunu, davalının davacıya yapmış olduğu 159.000 TL tutarındaki ödemelerin mahsubu neticesinde (168.803,44 TL-159.000) davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 9.803,44 TL alacaklı olduğunun hesap edildiğini, davalının celp edilen Ba listesinde farkın tespit edilmediğinden davacının ispatına muhtaç bırakıldığını, sunulan faturalarda ve sevk irsaliyelerinde teslim alan bölümlerinde davalı firma kaşe/imzasının bulunmadığından (24.000 TL takip talebi- 9.803,44 TL bildiriminden dolayı alacaklı olduğu tutar) 14.196,56 TL tutarında faturaların teslim konusunun davacının ispatına muhtaç olduğunu, neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.803,44 TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda yeniden bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi SMMM .....14/06/2019 tarihli raporu ile; taraflar arasında yazılı bir ticari sözleşme akdedilmediğini, tarafların herbirinin gerçek şahıs olarak 213 sıyılı VUK'a göre birinci sınıf tacir olarak bilanço usulüne uygun olarak ticari defter tuttuklarını, davacının 2016 ve 2017 hesap ve takvim yıllarına ait ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve eksiksiz olarak yaptırıldığını, davalıya ait BA formunda da görüleceği üzere taraflar arasında 6102 sayılı kanun kapsamında ticari ilişki bulunduğunu, davacının toplamı KDV dahil 212.363,96 TL lik faturalar düzenlendiği ve bu faturalar karşılığında davalının toplamda 159.000 TL ödeme yaptığını, fatura toplam bedellerinden, ödemeler tenzil edilince davacının, davalı 53.363,96 TL alacağının göründüğünü, Davalı BA formuna göre, davacıdan KDV DAHİL 168.803,44 TL lik fason gömlek dikim hizmeti satın aldığını (2016 yılında) davalı tacirin vergi aisenie kendisinin beyan ettiğini, davacı faturalarını tebliğ ettiğini ispat edememekle birlikte KDV dahil 168.803,44 TL lik fason gömlek dikim hizmeti satın aldığını (2016 yılında) davalı tacirin vergi dairesine kendisinin beyan ettiğini, davacı faturalarını tebliğ ettiğini ispat edememekle birlikte KDV dahil 168.803,44 TL BA beyanından, 159.000 TL ödeme miktarı düşüldüğünde 9.803,44 TL kaldığını, buna göre İstanbul .... İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı itirazın iptali davasına konu icra takip dosyasının borç durumunun 13.04.2017 icra takip tarihinden itibaren 9.803,44 TL olması gerektiğni, dosyada davalının 6102 sayılı TTK.nun 21/b madde hükmü uyarınca 8 günlük sürede bu faturalara itiraz edip etmediği ile aynı Kanunun 23/4 maddesinde denilen hususla ilgili davalı tarafça dosyaya bir bilgi ve/veya belge sunulmadığını, davalı tarafından ticri defter ve belgelerinin dosyaya ve incelemeye sunulmadığını, taraflar arasında, ticari işlemlerin olduğu açık olduğunun karinesi ile davalının defter ve belgelerini Mahkemeye sunmamasının, kesilen fatura yada faturaların gerçekliğinin karinesi olduuğu düşünülebileceğini, buna göre İstanbul ..... İcra Müdürlüğünün ....Esas sayılı itirazın iptali davasına konu icra takip dosyasının borç durumu 13/04/2017 icra takip tarihinden itibaren 25.000-TL olması gerektiği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacının fatura alacağından kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için icra takibine giriştiği, yapılan itiraz sonucu takibin durduğu ve huzurdaki davanın açıldığı, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura alacağının var olup olmadığı hususunda toplandığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, yapılan ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, yalnızca icra takibine konu fatura nedeniyle alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığına dair icra dairesine itiraz dilekçesi sunduğu görülmüş, hükme esas alınan 14/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, davacının icra takibine konu edilen faturalar yönünden alacaklı olduğunu ispatladığı, faturalara dayalı borcunun bulunmadığını icra dairesine yapmış olduğu itiraz ile belirten davalının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmakla davacının iddiasını ispatladığı kanaati ile davacı taraf defter ve kayıtlarına itibar edilerek davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 24.000,00-TL asıl alacak ve 1.573,33 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 25.573,33 TL alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20'si oranında İİK.nun 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.


HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline,
3-Takibin 24.000-TL asıl alacak ve 1.573,33-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 25.573,33-TL üzerinden devamına,
4-Takip konusu asıl alacak tutarı üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Alınması gereken 1.746,91 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 85,39TL harç ile 351,34 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.310,18 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- Davacı tarafından peşin yatırılan 85,39 TL harç, 351,34 TL tamamlama harcı ile 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 236,45 TL posta masrafı, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.586,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.068,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karar verildi. 04/11/2019

Katip ...
E-imzalıdır ¸


Hakim ...
E-imzalıdır ¸




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.