19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/19642 Karar No: 2017/7263 Karar Tarihi: 25.09.2017
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/19642 Esas 2017/7263 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2015/19642 E. , 2017/7263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece, verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-) Suça konu malzemelerin ele geçirildiği 07/12/2012 tarihinin suç tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2012” olarak gösterilmesi, 2-)1219 sayılı Kanun"un 41.maddesinde yazılı bulunan suçun oluşabilmesi için, diplomasız bir şekilde hasta ağzında muayene yada müdahalede bulunulması veya diş kliniği açılıp işletilmesi seçimlik hareketlerinden herhangi birisinin yapılması gerektiği hususunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması, sanığın savunmasında; yüklenen suçu işlemediğini iddia edip ileri sürmüş olması, sanığın eski nişanlısı olan ihbar edenin nişan ilişkisinin bozulmasından ve sanığın başka birisi ile evlenmesinden sonra ihbarda bulunması dikkate alındığında, nişan ilişkisinin devam ettiği dönemde annesine tıbbi müdahalede bulunulduğu yönündeki iddiasının inandırıcı olmadığı gibi ayrıca sanığın ikametinin alt katında yer alan dairede ele geçirilen malzemelerin diş hekimliği kliniği açmak için yeterli olup olmadığının açıklığa kavuşturulmamış olması karşısında; öncelikle denetim yapılan adreste yada bu adresin yakınlarında diş hekimliğiyle ilgili bir kliniğinin bulunup bulunmadığı, klinik mevcut ise denetim tarihinde faal olup olmadığı kolluk marifetiyle araştırılıp, bulunması halinde ağzına tıbbi müdahalede bulunulduğu ihbar eden tarafından iddia edilen ihbar edenin annesi tanık sıfatıyla dinlenip, ele geçirilen malzemeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak diş kliniği açmak için yeterli olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, iddianın savunmaya hangi nedenle üstün kılındığı denetime denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan yetersiz gerekçe yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule görede; 1-)Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen Bursa İl Sağlık Müdürlüğünün davaya katılma hakkı bulunmadığı halde katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 2-) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.