19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3192 Karar No: 2017/7264 Karar Tarihi: 25.09.2017
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/3192 Esas 2017/7264 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın diplomasız olarak diş hekimliği yapması veya faal olarak işletilen bir diş hekimliği kliniği açması suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum edilmiş ve müsadere cezasına çarptırılmıştır. Ancak yeterli ayrıntıyı içermeyen eşkal bilgileri nedeniyle sanığın hukuki durumunun doğru tespit edilememesi sebebiyle karar bozulmuştur. Bu suç, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 41. maddesinde düzenlenmektedir. Kanunun ilgili maddesi, diplomasız olarak hastaları muayene veya müdahale etmek veya diş hekimliği kliniği açmak veya işletmek gibi seçimlik hareketlerin yapılmasını suç olarak tanımlamaktadır.
19. Ceza Dairesi 2016/3192 E. , 2017/7264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Müsadere
Yerel Mahkemece, verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1219 sayılı Kanun"un 41. maddesinde yazılı bulunun suçun oluşabilmesi için diplomasız olarak bizzat “hasta ağzında muayene veya müdahale yapılması ya da faal olarak işletilen bir diş hekimliği kliniği açılması veya işletilmesi” şeklindeki seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmasının zorunlu olduğu hususunda gerek öğretide gerek uygulamada herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması, işyerinde ele geçirilen ve diş hekimliği faaliyetinde kullanılan malzemeleri diş hekimi olan ağabeyisine işyeri açmak için hazırladığını beyan eden sanığın bütün aşamalarda kimseye tıbbi müdahalede bulunmadığını iddia edip ileri sürmüş olması ve sanık ile tedavi yapıldıktan sonra bir araya gelmeyen mağdurun verdiği eşkal bilgilerinin yeterli ayrıntıyı içermemesi karşısında; öncelikle sanık ile mağdur yüzleştirilerek bunun mümkün olmaması halinde sanığın fotoğraflarının mağdura gösterilerek kendisine tıbbi müdahalede bulunan kişinin sanık olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilip, ayrıca sanığın savunmasında ileri sürüldüğü üzere, diş hekimi olarak çalışan bir ağabeyisi olup olmadığı ve işyeri açıp açmadığı araştırılıp, bulunması halinde tanık sıfatıyla dinlenerek; delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, mağdurun verdiği yeterli ayrıntıyı içermeyen eşkal bilgilerinden yola çıkılarak; savunmada ileri sürülen hususlar yeterince irdelenmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.