17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/793 Karar No: 2015/59 Karar Tarihi: 31.03.2015
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/793 Esas 2015/59 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların hırsızlık suçundan mahkum edildiği ve suça konu olan olayın üç bayanın apartmandan çıkmasıyla başladığı, müştekinin bu bayanları kovalayarak sanıkları yakaladığı fakat üçüncü bayanın kaçarak kurtulduğu belirtiliyor. Sanıkların üzerinden bir kısım eşyaların çıktığı, bir kısım eşyalara ise ulaşılamadığı ifade ediliyor. Mahkeme sanıkların eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğunu ancak diğer hükümler gözetilmeden sadece hırsızlık suçundan ceza verildiğini belirtiyor. Kanun maddeleri ise 765 Sayılı TCK'nın 493/1-son maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c ve151/1. maddeleri olarak belirtiliyor. Ayrıca, yargılama giderlerinin sanıkların payları oranında tahsil edilmesi gerektiği fakat dayanışmalı olarak tahsil edildiği belirtilerek bu konuda yanlış davranıldığı ifade ediliyor.
17. Ceza Dairesi 2015/793 E. , 2015/59 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıkların eyleminin 765 Sayılı TCK"nın 493/1-son maddesine uyduğu, 5237 sayılı TCK"da ise, 142/1-b, 116/1 119/1-c, 151/1. maddelerinde düzenlenen hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu gözetilmeden sadece hırsızlık suçundan hüküm kurulması ile müştekinin, şüphe üzerine apartmadan çıkan üç bayanın arkasından koştuğu, kovalamaca sonucu sanıkları yakaladığı, üçüncü bayanın ise olay yerinden kaçıp gittiği, yakalanan sanıkların üzerinden bir kısım eşyalarının çıktığını, bir kısım eşyalarına ise ulaşamadığını beyan ettiği anlaşılmakla, sanıkların üzerine atılı bulunan hırsızlık suçunun tamamlanmış olduğu gözetilmeden sanıklar hakkında kurulan hükümde TCK nın 35. maddesi gereğince ceza indirimine gidilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından; özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmaması ise infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamış, lehe yasanın belirlenmesi amacıyla tebliğnamede bozma talep eden düşünceye de iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Birlikte suç işleyen sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""193,60 TL yargılama giderinin sanıklardan sebebiyet verdikleri payları oranında ve eşit olarak tahsiline" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.03.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.