Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1237 Esas 2011/402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1237
Karar No: 2011/402
Karar Tarihi: 19.09.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1237 Esas 2011/402 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1237 E.  ,  2011/402 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında kooperatife üye olduğunu, biriken aidat borçlarını ödemek için kooperatife başvurduğunda, kooperatif üyesi olmadığı, karar defterinde üyeliğinin geçmediği, bu nedenle borcunun bulunmadığı cevabını aldığını, 2000 yılından beri kooperatif üyesi olan müvekkilinin kooperatif adına birçok yerde taşıma işi yaptığını ileri sürerek, davacının üyeliğin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kooperatife üyelik başvurusunda bulunduğunu, evrakları tamamlamadığı için üyeliğe kabul edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, kooperatif bünyesinde kısa bir süre aracıyla taşıma işi yaptığı, devamlı çalışmadığı, 2002-2005 arası genel kurul tutanakları ve hazirun cetvelleri ile genel kurul çağrı kağıtları incelendiğinde davacının ismine rastlanmadığı, üyelik kararının bulunmadığı, düzenli olarak aidat ödemediği, zımni olarak da olsa üyeliğinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Kooperatif üyeliği, kooperatif yetkili organlarının açık kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açık karar olmasa da kooperatifin kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi şeklinde zımnen de gerçekleşebilir.
    Dosya kapsamından, davacının kooperatif bünyesinde motorlu taşıtı ile bir süre çalıştığı ve isminin, davalının üye kayıt defterinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, anılan ilkeler çerçevesinde, davacı iddiaları ile dosyada bulunan bilgi ve belgeler üzerinde zımni üyelik ilişkisi kurulup kurulmadığı noktasında tartışma yapılarak somut olayın aydınlatılması, bu kapsamda, dosyaya sunulan fatura koçanlarının incelenmesi, davacının üye olduğunu iddia ettiği 2000 yılı ila 2002 yılları arasındaki hazirun cetvelleri ve genel kurul tutanaklarının dosyaya getirtilmesi, kooperatifin tüm defter ve kayıtları incelenerek davacının aidat ödemesinin bulunup bulunmadığının saptanması, vergi ve oda kaydı olup olmadığının sorulması, kooperatif bünyesinde ne kadar süreyle çalıştığının, aracını satıp satmadığının, satmış ise hangi tarihte sattığının tespit edilmesi gerekmektedir.
    Yukarıda belirtilen hususlar araştırılmaksızın, üyeliği zımnen de olsa benimsendikten sonra, davacının üyelik gereklerini yerine getirmemesinin ancak ihraç nedeni olduğu, ihraç edilmedikçe de üye kabul edilmesi gerekeceği gözetilmeden, belirtilen gerekçeye dayalı, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.