14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6714 Karar No: 2020/1660 Karar Tarihi: 03.03.2020
Cinsel taciz - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6714 Esas 2020/1660 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir cinsel taciz davasında, sanığın özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyetine karar verildi. Ancak suçun uzlaştırma kapsamında olmayan cinsel taciz suçundan açılması sebebiyle, mahkemenin hüküm kurmadan önce sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, bu konuda tartışma yapmadan hüküm kurduğu için karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak; suçun uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1-a maddesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenleme ise 5728 sayılı Kanunun 562 ve 6008 sayılı Kanunun 7. maddeleri ile değişik CMK'nın 231. maddesi olarak belirtildi.
14. Ceza Dairesi 2018/6714 E. , 2020/1660 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Cinsel taciz HÜKÜM : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanık hakkında uzlaştırma kapsamında olmayan cinsel taciz suçundan dava açılmasından dolayı soruşturma ve kovuşturma evrelerinde uzlaştırma yoluna gidilmekle birlikte bozmadan sonra kovuşturma konusu eylemin 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik CMK"nın 253/1-a maddesi gereğince uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, aynı Kanunun uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddeleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabula göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin hakim tarafından CMK"nın 231/5-6. maddelerindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu ve sanık hakkındaki hükmün ertelendiği de gözetilerek hükümden önce yürürlüğe giren 08.02.2008 tarihli 5728 sayılı Kanunun 562 ve 6008 sayılı Kanunun 7. maddeleri ile değişik CMK"nın 231. maddesi karşısında, koşulların varlığı halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği hususunun tartışılmaması, Adli emanetin 2010/1423 sırasında kayıtlı suç eşyasının müsaderesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/4. maddesine aykırı olacak şekilde anılan maddenin tatbik edilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.