16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2078 Karar No: 2015/2034 Karar Tarihi: 12.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2078 Esas 2015/2034 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/2078 E. , 2015/2034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ..... Köyü çalışma alanında bulunan, temyize konu 202 ada 43 parsel sayılı 75.344,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..... adına tespit edildikten sonra Hazinece açılan tespite itiraz davası sonucu Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 202 ada 43 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün tapu kaydının iptaliyle ...... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı tarafın tutunduğu 18.01.1952 tarih ve 99 sıra numaralı tapu kaydının temyize konu taşınmaz bölümünü kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan ve murislerine temlik edilen tapu kaydının kapsamının yanlış belirlendiğini ileri sürerek dava açmış olduğu halde mahkemece tapu kaydı yöntemince uygulanarak kapsamı tayin edilmemiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalı, keşifte davacı dayanağı tapu kaydının toprak tevzi komisyonunca oluşturulan haritası teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritası zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmelidir. Davacıların tutunduğu tapu kaydı oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırları yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, Keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir şekilde yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları haritasında işaret etmesi istenilmeli, dayanak tapu kaydının gösterilen sınırları ile kayıt miktarına göre kapsamlarını gösterir; kadastro paftası ile toprak tevzi komisyonu paftasını çakıştırmalı şekilde gösteren harita düzenlettirilmeli, özellikle tapu kaydının batısında okunan sığır yolunun yeri tespit edilerek haritasına işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, böylece tapu kaydının kapsamı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.