Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."ün tamamen sahte olarak oluşturulan suça konu çeki bir şekilde temin ederek yaptığı alışveriş karşılığı sanık ..."a kendi iş yerinin kaşesini basmak suretiyle verdiği, sanık ..."ın bu çeki aynı gün daha önceden borçlu olduğu "e verdiği tanık "ün de müştekiye vererek çeki bankaya ibraz edip tahsil etmesini istediği müştekinin banka şubesine gittiğinde görevlilerce çekin sahte olduğunun tespit edildiğinin iddia edildiği olayda; 1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hakkında beraat hükmü verilen ve suça konu çeki sanık ...’den alan ...’ın suça konu çeki araç alışverişi sebebiyle sanık ...’den aldığını ancak suça konu çekin sahte çıkması üzerine sanık ...’ün aracı iade ettiğini belirtmesi karşısında;, suça konu olay nedeni ile zararının giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği hususları araştırılarak, sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.