Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/849 Esas 2011/842 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/849
Karar No: 2011/842
Karar Tarihi: 04.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/849 Esas 2011/842 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/849 E.  ,  2011/842 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince ve katılma yolu ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    1- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2011 yılı için 1.540,00 TL’dir.
    HUMK.nun, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/4 ncü madde hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde,asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamakta ise de, davalı tarafça, kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik temyiz yoluna başvurulması halinde, davacı tarafın, katılma yolu ile temyiz hakkı saklıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde, 6.020,00 TL.nın tahsili istenilmiş olup, mahkemece, 5.475,00 TL.sının tahsiline dair verilen karar, reddedilen miktar yönünden davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gibi, temyizin katılma yolu ile temyiz de olmamasına göre,davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin katılma yoluyla yaptığı temyizin incelenmesine gelince; davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin ise süre yönünden REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.