22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11954 Karar No: 2016/4232 Karar Tarihi: 22.03.2016
Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/11954 Esas 2016/4232 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmüne yapılan temyiz başvurusunda, suç tarihine göre dosya incelendi. Dosya kapsamı itibariyle diğer itirazların yerinde olmadığı belirtilirken, suça sürüklenen çocuğun cep telefonunu sattığı kişinin zararlarının karşılanıp karşılanmadığı ve müştekinin kısmi iadeye rızasının olup olmadığı gibi hususlarda gerekli tartışmanın yapılmaması nedeniyle hüküm bozuldu. Ayrıca, suça sürüklenen çocuğun farklı mağdurlara karşı gerçekleştirdiği hırsızlık suçlarının ayrı ayrı ele alınması gerektiği ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yaşına göre değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, TCK'nın 168/1-4. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılması gerektiği vurgulandı.
22. Ceza Dairesi 2015/11954 E. , 2016/4232 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya kapsamı itibariyle diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Suça sürüklenen çocuğun yakalandığında müşteki ..."un telefonunu sattığı şahsı göstererek, sim kartsız olarak telefonun soruşturma aşamasında iadesi sağladığının anlaşılması karşısında; Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26/03/2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, öncelikle sanığın üçünçü kişi konumundaki cep telefonunu 40 TL karşılığında sattığı Ali Ahmet Akbaş"ın zararlarını karşılayıp karşılamadığı belirlendikten sonra, zararın karşılandığı tespit edilirse müştekinin kısmi iadeye rızasının olup olmadığı da sorularak hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Müşteki ..."un 08/03/2009 günü okuldaki soyunma odasından cep telefonu çalındıktan sonra suça sürüklenen çocuk bu müştekiden cep telefonunu aldığını, ayrıca çeşitli tarihlerde de cep telefonları çaldığını beyan etmesi üzerine, okulda telefonu çalınan mağdurlar ... ve ... 09/03/2010 tarihinde alınan ifadelerinde; yaklaşık üç ay önce sınıftaki sıralarının altından cep telefonlarının çalındığını beyan etmiş olmaları karşısında; yaklaşık üç ay öncesi tarihinde suça sürüklenen çocuğun TCK"nın 31/2. maddesi kapsamında 12-15 yaş grubunda olma ihtimali bulunduğu mağdurlara telefonlarının 08/03/2010 tarihinden ne kadar süre önce çalındığı net olarak sorulduktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Suça sürüklenen çocuğun 27/12/2010 tarihli duruşmadaki savunmasında müştekiler ... ve ..."ın zararlarını 30/11/2010 tarihli duruşmadan sonra giderdiğini beyan etmiş olması karşısında; mağdurların tekrardan duruşmaya celbi ile zararlarının giderilip giderilmediğinin sorularak sonucuna göre, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Denetlemeye olanak verecek şekilde suça sürüklenen çocuğun her bir mağdura karşı gerçekleştirdiği hırsızlık suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.