Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4327 Esas 2012/1449 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan davacının 17.11.2009 tarih ve 15 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan ihraç edilmesi üzerine ihraç kararının iptali için dava açtıklarını,ancak dava sonuçlanmadan davalı kooperatifin 27.03.2010 tarihinde davacıyı çağırmaksızın genel kurul toplantısı yaptığını, genel kurul toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurul toplantısı ve alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çağrıda usulsüzlüğün tek başına genel kurul kararlarının iptalini gerektirmeyeceğini, kaldı ki davacının genel kurula katılımının da karar nisabını değiştirmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir
Mahkemece, dosya kapsamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre üyelikten ihraç kararı aleyhine dava açan davacının ihracının kesinleşmediği, bu nedenle davacı çağrılmadan yapılan 27.03.2010 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının hukuk aykırı yapıldığı, ancak toplantıda alınan kararlar yönünden hukuka aykırılığa ilişkin davacı tarafça somut ve subuta ermiş bir iddia ileri sürülmediği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporuna daynılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu, açıklamalı olmayıp, denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.Bu itibarla mahkemece, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiye davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları, iptali istenen 27.03.2010 tarihli genel kurul tutanakları hazirun cetvelleri üzerinde inceleme yaptırılarak kooperatif anasözleşmesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu gereği iptali istenen ve davacının gıyabında yapılan genel kurulda alınan kararların niteliği itibarıyla karar yeter sayısı, hakkında alınan ihraç kararı kesinleşmediği için üyeliği devam eden davacının genel kurul toplantısına katılmasının davacı lehine bir hak doğurup doğurmayacağı hususlarında açıklamalı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.