6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/6917 Esas 2017/8376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6917
Karar No: 2017/8376
Karar Tarihi: 18.10.2017

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/6917 Esas 2017/8376 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, adli sicil kaydı bulunmayan kadın sanığın duruşma sürecine yansıyan olumsuz kişiliği yeterince tartışılmadan TCK'nin 50. maddesine atıfta bulunularak maddenin uygulanmamasına karar verildiği, avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen maktu veya nisbi vekalet ücretiyle ilgili karar için ceza davalarında şahsi hak taleplerinde hüküm verilmesi gerektiği ancak bu konuda bir düzenlemenin bulunmadığı, davada vekille temsil edilen İdare lehine, müsaderesi kararlaştırılan tesis değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi hatası yapıldığı ve hak yoksunluğu kararı verilen sanık hakkında Anayasa Mahkemesi'nin 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeple, Mahkeme kararı 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMUŞTUR. Kararda, suçun 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu belirtilmiştir. Kanunda bahsedilen madde; Doğayı Koruma ve Milli Parklar Kanunu (6831 Sayılı Kanun) Madde 62'dir ve milli tabiat parklarında ağaçlandırma yapılması, yağmurdan koruma ve yerleşim yayılımı kontrolü hakkındadır. Ayrıca, kararda TCK'ya (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu) atıfta bulun
19. Ceza Dairesi         2016/6917 E.  ,  2017/8376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1) Adli sicil kaydı bulunmayan kadın sanığın olumsuz kişiliğinin neden ibaret olduğu gerekçeli kararda açıklanıp tartışılmadan TCK"nın 50. maddesindeki ifadelerin tekrarı ile yetinilerek anılan maddenin uygulanmamasına karar verilmesi,
    2) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
    Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesis değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
    3) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.