19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1596 Karar No: 2017/8497 Karar Tarihi: 23.10.2017
1072 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/1596 Esas 2017/8497 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/1596 E., 2017/8497 K. numaralı hükümde, suçun 1072 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu ve sanığın suçu işlediği belirtilmiş. Temyiz başvurusunda bulunulmuş ancak temyiz isteğinin reddi nedenleri olmadığından işin esasına geçilmiş. Mahkemenin vicdani kanısı doğrultusunda yapılan incelemede, suçun sanık tarafından işlendiği, ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve suçun Kanunda öngörülen tipine uyduğu belirtilmiş. Ancak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilmesine karar verilmesi Kanuna aykırı olduğundan hüküm BOZULMUŞ ve düzeltilerek ONANMIŞ. Kanun maddeleri ise şöyle: 1072 Sayılı Kanun, 5739 sayılı Kanunun 5. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 50/6. madde ve fıkrası, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası.
19. Ceza Dairesi 2016/1596 E. , 2017/8497 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1072 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Suç tarihinden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasının 5. bendindeki " ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine, bu hususun sanığa ihtarına " ibaresi hükümden çıkarılmak suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.