Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12158 Esas 2016/2989 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ...
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın adına kayıtlı olduğu tespit edilen hattı kullanmadığı, kaybettiği kimliğini bulan şahısların adına abonelik sözleşmesi yapıp hat çıkartmış olabileceğine ilişkin savunması karşısında, sanığın başka amaçlarla atılmış samimi imzalarını içeren yazı örnekleri getirtildikten sonra, abonelik sözleşmesindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınmak suretiyle kesin olarak belirlenmeden eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanığın katılan ..."nın kullanmış olduğu telefona göndermiş olduğu mesaj içerikleri gözönünde bulundurulduğunda; katılanlara karşı tehdit ve hakaret kastı ile hareket edip etmediği değerlendirilmeden sanık hakkında yerinde olmayan gerekçe ile TCK"nın 123. maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan hüküm kurulması,
3- Kabul göre de; sanığın mesaj gönderdiği telefon hattının katılan ... tarafından kullanılması karşısında, katılan ..."ya yönelik olarak da kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun işlendiği kabul edilerek sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması,
4- Hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin belirtilmesine karşın, hüküm kısmında uygulanmayarak hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye yol açılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.