10. Hukuk Dairesi 2015/24788 E. , 2016/1589 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : . İş Mahkemesi
Tarihi : 11.11.2015
Dava dilekçesi ile, dava dışı işverene ait işyerinde geçen hizmete ilişkin 150 günlük çalışmasının kendisine ait olduğunun ve sigortalılık başlangıcının 02.05.1983 tarihi olduğunun tespitini talep edilmiş iken, davacı vekili tarafından bozma sonrası sunulan dilekçe ile 150 günlük çalışmaya ilişkin talepten vazgeçilerek, davacının sigortalılık başlangıcının 02.05.1983 tarihi olduğunun tespiti istenmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-HUMK. 185. maddesi gereğince davanın atiye bırakılması, bir başka ifade ile davayı takipten vazgeçilmesi ancak davalının muvafakatine bağlı olup, davacı vekili tarafından dava açılırken davacının 02.05.1983-30.09.1983 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalışıldığı belirtilerek davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 02.05.1983 olduğunun tespiti ile 150 günlük hizmetin davacıya ait olduğunun tespiti istenmiş iken, bozma sonrasında davacı vekili tarafından sunulan 08.10.2015 tarihli dilekçe ile, 150 günlük hizmete ilişkin talepten vazgeçilerek sadece sigortalılık başlangıcının tespiti talep edilmiş olmakla, 02.05.1983-30.09.1983 tarihleri arasındaki döneme ilişkin atiye terk talebine davalılardan Kurum vekilinin muvafakati bulunmadığından, 02.05.1983-30.09.1983 tarihleri arasındaki süreye yönelik davanın geri alındığından söz edilemeyeceğinden anılan dönemin reddi ile davanın kısmen kabulüne ve yargılama giderleri taraflar arasında oranlanarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollaması ile Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:1-Hükmün ilk paragrafında yer alan “KABULÜ ile” sözcüklerinin önüne “KISMEN” sözcüğünün, paragraf sonuna da “Fazlaya İlişkin İstemin Reddine,” sözcüklerinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin dördüncü paragrafının tamamen silinerek, yerine, “Davacı tarafından sarfedilen 880,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul durumuna göre 10,00 TL’sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı Kurum tarafından sarf edilmiş bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
3-Hüküm fıkrasının davacı lehine vekalet ücretine ilişkin beşinci paragrafının sonuna, “Davalı Kurum da kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.