19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/26975 Karar No: 2017/8941 Karar Tarihi: 31.10.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/26975 Esas 2017/8941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında İcra İflas Kanunu'nun 337/a maddesine aykırılıktan ceza verilmemesine rağmen, şikayette bulunulduğu için her zaman ceza verilmesi mümkündür. Ancak, suçun cezası yalnızca adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının altı ayı aşmayan suçlar için önödemeye tabidir. Bu nedenle, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken, bu yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirir. Kararda, İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesi de belirtilmiştir ve bu suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı işaret edilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2015/26975 E. , 2017/8941 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanık hakkında İİK"nın 337/a maddesine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçlardan hüküm kurulmamışsa da mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezası gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup, sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.