10. Ceza Dairesi 2017/434 E. , 2021/8188 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34/1 ve 230. maddeleri gereğince hükmün gerekçe bölümünde, sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi, hangi delile hangi nedenlerle üstünlük tanındığının belirtilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması gerektiği; iddianamede “05/06/2009,
15/06/2009, 17/09/2009, 13/10/2009,31/10/2009, 03/11/2009, 04/11/2009” tarihli eylemlere ilişkin olarak sanıkların sorumlu tutulmaları yönünde iddia bulunmasına rağmen, mahkemece sanık ... ve Mehmet Ali’nin zincirleme şekilde ve diğer sanıkların ayrı ayrı bir eylemden sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de, sanıkların sabit kabul edilen ve edilmeyen fiillerinin belirlenmesi ve bu belirleme kapsamında hukuki nitelendirilmesinin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, belirtilen tespitler yapılmadan gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-31/10/2009 tarihli yakalama ve üst arama tutanağına göre sanık ...’nun diğer sanıklar ... ve ... ile yakalandığı anlaşıldığı halde, gerekçede “ sanıklar ..., ..., paket halinde toplam 4060 gram esrar maddesi ile yakalandıkları, sanıklar ... ve ..."ın öncü araçta bulundukları, sanık ..."ın ise sanık ... kimliğini kullanan kişi ile birlikte uyuşturucu maddenin bulunduğu araçta olduğu” belirtilerek sanıkların karıştırılması,
3-05/06/2009, 15/06/2009 ve 13/10/2009 tarihli olaylara ilişkin olay tutanakları ile ele geçen uyuşturucu maddelere ilişkin kriminal raporların dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, hükme esas alınan kriminal raporun aslı veya onaylı örneklerinin getirtilerek dosya içine konulması, sanıklara okunup diyeceklerinin sorulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4-Sanık ...’nun 15/06/2009 tarihli eylemiyle ilgili olarak ... 2. Asliye Ceza Mahkememesi’nin 04/11/2010 tarih ve 2010/235 E. 2010/824 K. sayılı kararı ile TCK’nın 191. maddesi uyarınca mahmumiyet kararı verilip kesinleşmesi karşısında; söz konusu dosyanın aslı veya onaylı suretinin getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında sanık ayrımı yapılmadan “2009 yılı nisan ve kasım ayları arası” şeklinde yazılması,
6-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile sanıklar Murat ve Gamber’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükümlerin BOZULMASINA, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.