Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3387 Esas 2018/7711 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 52/2-4, 51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın evine su bağlatmak için belediyeye müracaat ettiği, ancak evin ruhsatı olmadığı için bağlatamadığı, daha sonra bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığı sanığın emlak işleri ile uğraştığı ve katılandan evine su bağlatacağını söyleyerek parça parça olmak üzere toplam 10.000 TL para aldığı, ancak daha sonra ortadan kaybolduğunun iddia edildiği olayda; katılan ve katılanın kızı olan tanık ’ın alınan beyanlarında; sanık ile gittikleri İzsu Genel Müdürlüğünde çalışan bir görevlinin bilgisayarda işlem yaptığı ve işlemlerin yapıldığına dair bilgisayar ekranını kendilerine de gösterdiğini, yine sanık aracılığıyla Bornova Belediyesinden numarataj kağıdı aldıklarını beyan ettikleri ; sanık tarafından alınan numarataj kağıdı ve katılana ait ikametgah ve tapu kaydı gibi belgelerin dosya içerisine sunulduğu, yine sanığın savunmasında katılana ait eve su bağlatılması için gerekli başvuruları yaptığı,ancak red cevabı geldiği ve işlemin gerçekleşmediğini beyan ettiği anlaşılmakla; ilgili belediyeden ve İzsu Genel Müdürlüğü"nden, katılanın oturduğu evin ruhsata bağlanması ve su aboneliğinin tesisi için yapılan müracaatlar bulunup bulunmadığı, müracaatlar varsa işlemlerin neden sonuçlanmadığı ve bu başvurular için yapılan ödemeler olup olmadığı, ödeme olduğu takdirde ne miktarda ödeme yapıldığı sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın suç kastı ile hareket edip etmediğinin belirlenmesi ve hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
a)Sanığın, katılandan haksız menfaat temin ettiğinin kabulü halinde; somut olayda sanığın bu şekilde iş takipçiliği yaptığı hususunda delil bulunmadığı, baştan itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket ettiğinin kabulü ile eyleminin 6763 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
b)Sanığın katılandan farklı zamanlarda değişik bahanelerle menfaat temin etmiş olması nedeniyle TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümleri gereğince cezasının artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,



Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.