12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/27174 Karar No: 2010/9016 Karar Tarihi: 13.04.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/27174 Esas 2010/9016 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/27174 E. , 2010/9016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/10/2009 NUMARASI : 2009/819-2009/1292
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK’nun 443/4. maddesi gereğince “…… aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe icra olunamaz”. Anılan maddede belirtilen hükümler, Medeni Kanunun “Kişiler Hukuku” ve “Aile Hukuku” kitaplarında yer alan konulara ilişkin tüm hükümler olmayıp, kişinin doğrudan şahsı ya da ailevi yapısı ile ilgili hukuki durumunda değişiklik yaratan ilamlar ile bu ilamların fer’i (eki) niteliğindeki hükümlerdir. (Örneğin ad, soyad, yaş tashihi, velayetin nez’i, babalık davası, nesep tashihi, boşanma ve bunun fer’i niteliğindeki hükümler gibi…) Somut olayda takibin dayanağı olan ilam, Medeni Kanunun 227. ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olup, bu nevi ilamlar konu olarak anılan kanunun “Aile Hukuku” kitabında yer alsa da, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer’i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de katkı payı alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür. O halde mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır. Ancak, takibe konu aynı ilam, daha önce Konya 5. icra müdürlüğünün 2009/2984 sayılı takip dosyasından icra takibine konulmuş, borçlunun şikayeti üzerine Konya 2. icra mahkemesinin 26.05.2009 tarih ve 2009/662-705 sayılı kararı ile ilam kesinleşmediği gerekçesiyle takip iptal edilmiştir. Her ne kadar icra mahkemesi kararları kesin hüküm oluşturmaz ise de; borçlunun şikayeti nedeniyle aynı konuda verilen önceki kararın kesinleşmesi halinde, daha sonra verilmiş olan bu karara karşı kesin hükmün sonuçları doğar. O halde mahkemece borçlunun şikayetinin kesin hüküm nedeniyle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 1,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 13/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.