14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5047 Karar No: 2020/1370 Karar Tarihi: 06.02.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/5047 Esas 2020/1370 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2019/5047 E. , 2020/1370 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24/03/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 177 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Belediyesince yapılan imar uygulamaları sonucu yeni imar parsellerine giderek malikleri adına tescil edildiğini ancak 2262 m2 yer hakkında adlarına tahsis veya tescil yapılmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır. HMK"nın 165. maddesine göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebilir. Somut olayda da; imar uygulaması işlemiyle oluşan tapu kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davada, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan ve karar tarihinden önce en son yapılan 17.12.1981 tarih ve 267 karar sayısı ile 23.07.1984 tarih ve 225 sayılı ... Encümen Kararlarının iptaline ilişkin davacılar tarafından açılan ve Tekirdağ 1. İdare Mahkemesinin 2016/580 Esas sayılı dosyasında derdest bulunan davanın sonuçlanması ve kesinleşmesi HMK 165. maddesi uyarınca beklenerek, yukarıdaki ilkeler de gözetilmek suretiyle inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. İdari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki gerekli düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.