23. Hukuk Dairesi 2012/180 E. , 2012/2814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalıların takibinde usulsüzlükler olduğunu, ödeme emri tebligatının PTT kayıtlarında bulunmadığını, takip talebine sözleşme ve borcu gösteren fatura benzeri belgenin eklenmediğini, takip alacaklılarının Avukat olduğunu ve geçmişte borçlunun vekilliğini yaptıklarını, alacağın muvazaalı biçimde oluşturulduğunu, alacağın ve fer’ilerinin fahiş tutarlara baliğ olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadaki haczin düştüğü gün davalıların takip dosyasından haciz konulduğunu ileri sürerek, davalıların sıra cetvelinden terkini ile müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın süresinde olmadığını, kıymet takdirinden itibaren 7 gün ve muvazaa iddiası için belirlenen 1 yıldan sonra açıldığını, müvekkillerinin borçluya avukatlık hizmeti sunduklarını ancak ücretlerini alamadıklarını, davacının hacizlerinin önceki tarihli olduğunu ancak ihmali nedeniyle bunların düştüğünü, borçlunun müvekkillerini baroya şikayet ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı, davalıların vekaletnameye ve ücret sözleşmesine dayandığı ve hizmetin verildiğinin sabit olduğu, davacının sıraya yönelik itirazlarının da dayanaksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalıların dava dışı borçlunun vekili olduğu, davacının takibine dayanak kıldığı 15.1.2005 keşide tarihli bonodan daha önce düzenlenen 30.7.2004 tarihli vekâletname ile sabit olup, çeşitli davalarda görev yaptıkları da tartışmasızdır. Ne var ki, miktarın belirlenmesine esas ücret sözleşmesi takip talebine eklenmeyip, dava aşamasında sunulmuştur. Sıra cetveline itirazda davalı alacağının, davacının alacağına zarar verdiği nisbette ona karşı ileri sürülemeyeceği kabul edilir. Bu durumda mahkemece 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesinin ikinci fıkrasında görülen sınır göz önünde tutularak, sıra cetveline esas alacağın takdir edilmesi ve bu tutara yasal faiz işletilmek suretiyle alacağın hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.