Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13888 Esas 2016/12513 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13888
Karar No: 2016/12513
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13888 Esas 2016/12513 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13888 E.  ,  2016/12513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... 23. Asliye Hukuk ve ... 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkilinin 2001-2008 yılları arasında çalışmış olduğu işyerinden olan işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açmak konusunda davalıyı vekil tayin ettiğini ve aralarında vekalet sözleşmesi imzalandığını, yargılama sonucu müvekkili lehine karar çıktığını, icraya konan alacağın tamamının 23.10.2013 tarihinde, vekalet ücretinin de 31.10.2013 tarihinde banka hesabına yatırılmak suretiyle davalıya ödendiğini, davalının müvekkiline 23.500,00.-TL ödediğini, davalının ödediği bu paranın karşılığında bilgisayarda yazmış olduğu bila tarihli ibranamenin imzasız örneğini müvekkiline verdiğini, bilgisizliğinden ve çaresizliğinden faydalandığı müvekkili davalının verdiği evrakın aldığı ödemenin karşılığı makbuz olduğunu zannederken yakın bir tarihte ibraname olduğunu öğrendiğini, icra dosyasındaki ödemelerde davalının 52.046,10.-TL tahsilat aldığını, vekalet ücreti düştükten sonra müvekkiline ödemesi gereken miktarın 35.510,48.-TL olduğunu ancak müvekkiline 12.010,48.-TL eksik ödediğini ileri sürerek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    ... 6. Tüketici Mahkemesi ise taraflardan hiç birinin tüketici olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.