2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14486 Esas 2018/2537 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14486
Karar No: 2018/2537
Karar Tarihi: 08.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14486 Esas 2018/2537 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, İİK'nın 331. maddesi uyarınca takibi şikayete bağlı olan hareketlerden birini gerçekleştirerek alacaklısını zarara uğratmakla suçlanmıştır. Ancak, beraat kararı verilmiştir. Yerel mahkeme eksik kovuşturma yapmıştır, çünkü sanığın kastının olup olmadığı hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmekteydi. Kararın bozulması ve dosyanın yeniden yargılama öncesi aşamadan başlayarak ele alınması gerektiği karara bağlanmıştır.
Kanun maddeleri:
- İİK'nın 331. maddesi: Takibi şikayete bağlı olan hareketlerle alacaklıyı zarara uğratmak. Bu hareketler arasında malların mülkünden çıkarılması, telef edilmesi, kıymetten düşürülmesi, muvazaalı olarak başkasının uhdesine geçirilmesi veya asıl olmayan borçların ikrar edilmesi bulunmaktadır.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Kararın bozulması ve yeniden yargılanmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiğinde yapılacak işlemleri belirler.
19. Ceza Dairesi         2016/14486 E.  ,  2018/2537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafça, sanık tarafından borçlu adına kayıtlı taşınmazların muvazaalı olarak alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla devredildiğinin iddia edilmesi karşısında,sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından, taşınmazları devreden kişi ile devralan kişi Nuri Ülgüç arasında akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, taşınmazların gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark olup olmadığı, taşınmazların halen fiilen kimin kullanımında olduğu hususunda araştırma yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.