12. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/14316 Karar No: 2020/5781 Karar Tarihi: 29.06.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/14316 Esas 2020/5781 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2019/14316 E. , 2020/5781 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin ... 15. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 04.07.2017 tarih, 2017/66-559 E.-K. Sayılı ilamı ile kabul edilerek tebliğ tarihinin 25.01.2017 olarak düzeltildiğini, takip kesinleşmeden önce yapılan hacizler ihtiyati haciz niteliğinde olduğundan ve teminatın alınması sebebiyle hükümsüz kaldığından zamanaşımını kesmeyeceğini, kambiyo senedinin 3 yıllık zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesince bononun vade tarihinden itibaren yasal sürede takibe konulduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ödeme emrinin öğrenilme tarihinin sonradan 25.01.2017 olarak tespitine karar verilmiş olsa da alacaklının zamanaşımını kesecek işlemler yaptığı, dosyanın 3 yıldan fazla bir süre işlemsiz bırakılmasının söz konusu olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, icra mahkemesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 25.01.2017 olarak düzeltildiği, borçlunun bu tarihten önce yapılan hacizlerin ihtiyati haciz niteliğinde olduğu ayrıca hükümsüz olduğu iddiasıyla zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu haliyle başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK"nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK"nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir. O halde, borçlunın ıttıla tarihi olan 25.01.2017 tarihten itibaren 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 07/07/2017 tarihinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince, itirazın süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken; zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesince; HMK"nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 364. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 54,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 29/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.