Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8168 Esas 2010/10167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8168
Karar No: 2010/10167

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8168 Esas 2010/10167 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/8168 E.  ,  2010/10167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/03/2003
    NUMARASI : 2002/84-2003/56

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, hakem  sıfatıyla  görülmek   üzere  açtığı  davada;  çekişmeli  taşınmazın  kesinleşen  kıyı-  kenar  çizgisi içerisinde  kalan kısmının, özel  mülke  konu   olamayacağını  ileri  sürerek  tapu  kaydının  iptali  ile  tescil  harici  bırakılmasını  talep  etmiştir.
    Davalı, davanın  reddini   savunmuştur.
    Mahkemece, davacının  mülkiyetin  tespiti  davasının  kabulüne   keşfen  kıyı-  kenar  çizgisi  içerisinde  kaldığı  saptanan  bölümün  mülkiyetinin  Hazineye  aidiyetinin  tespitine, tescil  istemine  yönelik  talebin  genel  mahkemelerde  görüleceğinden  mahkemenin  görevsizliğine  karar verilmiştir.
    Karar, davacı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava taşınmazın aynı ile ilgili tapu iptali ve sicil kaydının  kütükten  terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır. Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1. maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ve dava sebebinin taşınmazın aynına yönelik bulunduğu da sabittir. Nevar ki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Görev kuralı; kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.
    Öte yandan,  davacı  Hazinenin 16.5.2003  tarihli  itiraz  dilekçesi   hakkında  mahkemece  verilmiş  bir karar  bulunmamaktadır.Öyleyse, eldeki  davanın  kesinleştiğinden  söz  edilemeyeceğinden  yasal  düzenlemelerle sonradan  yürürlüğe  konulan  usul  hükümlerinin, özellikle mahkemelerin görevini  belirleyen  kuralların   ayrık  durumlar  hariç-kesinleşmemiş  eldeki  dava  yönünden de   gözetilmesi  gerekeceği  tartışmasızdır.
    Hal  böyle  olunca, davadaki   tüm  istekler  yönünden  davanın  görev  yönünden  reddine  karar  verilmesi  gerekirken  yazılı  olduğu  üzere  hüküm  kurulmuş  olması  isabetsizdir.
    Davacının  temyiz  itirazları  yerindedir. Kabulüyle  hükmün açıklanan  nedenlerden  ötürü  HUMK"nun  428. maddesi  gereğince  BOZULMASINA, 11.10.2010  tarihinde  oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.