Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/9040 Esas 2021/8407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9040
Karar No: 2021/8407

Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/9040 Esas 2021/8407 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, değişen suç vasfına göre uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılanmıştır. Dosya incelendikten sonra, TCK'nın 191. maddesinde belirlenen ceza miktarının bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmiştir. Ancak, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre ceza dörtte bir oranında indirileceği ve Anayasa Mahkemesinin kararının sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğu belirtilerek yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Kararda, TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümlerinin gözetilmesi ve sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Detaylı açıklamalar ise şöyledir: TCK'nın 191. maddesi (Suçlara uygulanacak ceza yasaları hakkında kanun), CMK'nın 251. maddesi (Basit yargılama usulü) ve TCK'nın 53. maddesi (Alenileşmeme yasağı)dir.
10. Ceza Dairesi         2019/9040 E.  ,  2021/8407 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma


    Dosya incelendi
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir ./..
    oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.