Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 2931 parsel sayılı taşınmaza, haklı ve geçerli neden olmaksızın davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur Davalı, davaya karşı yanıt vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir kısmına davalı tarafından müdahale edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacının maliki olduğu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın el attığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece de; taraflara duruşma gününü bildirir tebligatların çıkarılmasına ve duruşmanın 18.06.2010 tarihinde yapılmasına karar verildikten sonra davacının katılımıyla gerçekleştirilen duruşma oturumunda davalı adına çıkarılan tebligat parçasının dönmediği belirlendiği halde ve başkaca hiçbir araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, mahkemece davalıya çıkarılan tebligat parçasının dönmediği belirlenmiş olduğuna göre tebligat parçasının dönüşünün beklenmesi ve o gerekçeyle de duruşmanın başka güne bırakılması kararı verilmesi gerekirken, tebligatın dönüşü beklenmeden ve nitekim henüz tebligat yapılmadan HUMK 73. maddesinde öngörülen koşullar sağlanıp savunmaya ilişkin deliller toplanmadan sonuca gidilmesinin yasal olduğu söylenemez. Hal böyle olunca davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.