Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5915 Esas 2013/7310 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5915
Karar No: 2013/7310
Karar Tarihi: 21.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5915 Esas 2013/7310 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/5915 E.  ,  2013/7310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 16.04.2013 gün ve 1899 esas, 2493 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    - KARAR -

    Davacılar vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının borçlu ile akraba olduklarını, alacağın da muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile borçlu ..."in kardeş olduklarını, borçlunun aldığı borca karşılık müvekkiline senet verdiğini, senet ödenmeyince takibe konulduğunu, borçluya ait taşınmaz hisselerine haciz koyduklarını ve alacaklarına mahsuben hisseyi satın aldıklarını, alacaklarının muvazaalı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davalının alacağının gerçekliğini ispatlayamadığı ve takip tarihlerinin önceliğine göre davalı alacağının muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır.
    Bu kez, davalı vekili kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
    Sıra cetveline itiraz davalarında muvazaa hukuki nedenine dayanılmasının temel sebebi, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının üçüncü kişilerden mal kaçırmak kasdıyla anlaşarak gerçekte bulunmayan bir borç ilişkisi oluşturdukları iddiasıdır. Yargılama yapılırken iddia ve savunmanın durumuna göre, bu temel sebebin irdelenmesi gerekebilir.
    Kambiyo senetleri sıra cetveline itiraz davalarında tek başına alacağı ispatlayan belgelerden sayılmazsa da diğer savunma sebep ve vasıtaları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Alacaklı ve borçlunun kardeş olması, borcun muvazaalı yaratıldığı konusunda önemli bir karine olmakla birlikte, muvazaanın mutlak bir kanıtı da değildir.
    Somut olayda davalı bonoya dayanmak dışında borçlu ile aralarında alacak ilişkisi olduğunu, bu borcun ifası yerine geçmek üzere borçlunun taşınmaz hissesini kendisine devrettiğini ve kardeş olan diğer hissedarın açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda devrin iptal edildiğini ve borçlu ile aralarında yaşanan olayların ceza takibatına konu olduğunu ileri sürmüştür.
    Bu durumda mahkemece davalının diğer delillerini ibraz ve ikame etmesi için imkan tanımak ve bunları değerlendirmesi gerekirken, eksik inceleme ile hatalı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, Dairemizce bu hususların gözden kaçırılması suretiyle kararın onandığı anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 16.04.2013 gün ve 2013/1899-2493 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına ve hükmün BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.