2. Ceza Dairesi Esas No: 2012/7740 Karar No: 2013/29755 Karar Tarihi: 12.12.2013
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/7740 Esas 2013/29755 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, kamu görevlisine karşı hakaret suçu işlemekle suçlanmıştır. Ancak, mahkeme kararında yeterli kanıtların bulunmaması ve ceza yasasındaki hükümlerin doğru uygulanmaması nedeniyle mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 3-a, ve 43/2. maddeleridir. Mahkeme bu kanun maddelerinin yanlış uygulandığına karar vermiştir.
2. Ceza Dairesi 2012/7740 E. , 2013/29755 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2010/31843 MAHKEMESİ : Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 10/06/2009 NUMARASI : 2008/853 (E) ve 2009/585 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediğine dair iddia dışında ,hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar gösterilip, karar yerinde tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması, 2 -Kabule göre de; Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adlipara cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3-5237 sayılı TCK.nun 43/2. maddesi uyarınca aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden sanığın hakkında, yakınan sayısınca ayrı ayrı ceza verilmesi, 4-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın mahkemece yapılacak basit bir araştırma sonucu belirlenen maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde yakınanların, sanığa yüklenen hakaret suçundan doğan maddi bir zararının bulunmadığı ve sanığa ait adli sicil kaydından sabıkasız olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken "Müştekilerin zararı karşılanmadığından, şartları oluşmadığından" biçimindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.