2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5701 Esas 2018/3483 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5701
Karar No: 2018/3483
Karar Tarihi: 27.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5701 Esas 2018/3483 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanığın 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık suçlamasıyla beraat ettiğini açıkladı. Ancak yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi sonucu yapılan incelemede, karar başlığındaki suçlamanın yanlış olduğu ve suçun doğru tanımının yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, bilirkişi raporunun eksik olduğu, sanık için bilirkişiden daha kapsamlı bir inceleme yapılması gerektiği, verilen beraat kararının kanuna aykırı olduğu sonucuna varıldı. Kararın bozulması ve yargılamanın yeniden başlatılması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesi
- Türk Ticaret Kanunu'nun 179 ve 376. (6762 sayılı TTK'nın 324.) maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi

19. Ceza Dairesi 2017/5701 E. , 2018/3483 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa atılı suçun "sermaye şirketinin iflasını istememek" olduğu halde, karar başlığında "alacaklısını zarara uğratmak" şeklinde yazılması,
2- Sanığa atılı suçun "sermaye şirketinin iflasını istememek" olduğu halde, karar başlığında "İİK"nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, aynı Kanun"un 179 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 376. (6762 sayılı TTK"nın 324.) maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumu belirlenerek, sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle, bilirkişiden rapor düzenlenmesi istenilen hususun bilirkişinin kendi bilgi alanında olması gerektiği ve suçun bilirkişinin görev alanına ilişkin kendi eksik düzenlediği rapor ile ilgili olarak mahkemece ücret takdir edilmeksizin, öncelikle borçlu şirketin kayıtlı olduğu Vergi Dairesinden şirketin muhasebecisi sorulup buradan, bunun mümkün olmaması halinde sanığa ulaşılarak ticari defterler, bilançolar, banka hesapları ve vergi dairesinden gönderilecek belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediği saptanıp sonucuna göre hukuki durumunun takdiri gerekirken, sadece bilançolar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılıp defter kayıt ve diğer belgeler temin edilmeden, mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtarı da yapılmadan, tayin edilen yüksek miktardaki bilirkişi ücreti yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.