11. Hukuk Dairesi 2013/9091 E. , 2013/22972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.12.2012 tarih ve 2011/217-2012/270 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "Nakliyat Sigorta Poliçesi" ile sigortaladığı CNC hidrolik pres makinesinin davalı tarafından Bursa"dan Barcelona"ya taşınmak üzere gemiye yüklendiğini, emtianın 03.05.2010 tarihinde hasarlı olarak alıcısına teslim edildiğini, sigortalıya 5.240,88 Euro ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, konişmentoda yükün konteynıra yüklenmesi, istiflenmesinde sorumluluğun yükletene ait olacağını ifade eden "shippers load stow and count" ibaresinin bulunduğunu, survey raporunda hasarın sefer esnasında oluştuğuna ilişkin bir bilginin olmadığını, yükleme ve tahliye limanı raporlarında konteynır mührüne bir zarar gelmediğinin belirtildiğini, ihbar külfetine uyulmadığını, müvekkilinin surveye davet edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşımaya esas konşimentoya konulan FIOS şartıyla, yükleme, istif, boşaltma ve bundan kaynaklanan masrafların taşıtana aktarıldığı, konşimentodaki FCL kaydı gereğince emtianın yükleten tarafından konteynere tamamen yüklendikten sonra taşıyana teslim olunduğu, ekstra yüksekliğin 33 cm. olarak konşimentoda belirtilmiş olduğu, konteyner üzerindeki mührün yükleme ve tahliye limanı raporlarına göre herhangi bir hasara uğramadığı ve aynen korunduğunun anlaşılması karşısında sefer boyunca mührün koparılmadığı ve konteyner kapaklarının açılmadığını gösterdiği, konteyner gemi kargo planına göre en üste yüklendiğine göre hasarın gemide meydana gelmesinin mümkün olmadığı, hasarın yükleme limanında ya da boşaltma limanında meydana gelmiş olabileceği, dolayısıyla hasarın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten meydana gelmediği, ispat yükü tarafına düşen davacının aksini ispatlayamadığı, gemi kargo planına göre üstü açık konteynerin en üste yüklenmiş olması karşısında kaptanın gözetme yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu, deniz taşımasının doğasından kaynaklanan bir zarar da olmadığı, yük hamili alıcı tarafından TTK 1066. maddeye uygun şekilde taşıyana ihbar mektubunun gönderilmediği, bu itibarla meydana gelen zarardan taşıyanın sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6762 sayılı TTK"nın 1066"ıncı maddesi uyarınca taşıyan lehine oluşan karinenin aksinin kanıtlanamamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.