Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11570 Esas 2016/9171 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11570
Karar No: 2016/9171
Karar Tarihi: 20.06.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11570 Esas 2016/9171 Karar Sayılı İlamı

Özet:

17. Ceza Dairesi tarafından incelenen bir davada, sanıklar hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edildi. Mahkeme, gün para cezasının alt sınırdan verilmemesinde hukuka aykırılık olmadığına karar verdi. Ancak suça konu olan eşyanın önemi ve değeri ile meydana gelen zarar dikkate alınarak temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmaması gerektiğine vurgu yapıldı.
Ayrıca suç tarihinin yanlış yazılması ve yargılama giderlerinin hesaplanması konusunda da eksiklikler olduğu belirtildi. Bu nedenle, kararın eleştirilen kısımları düzeltilerek onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi: \"Ceza faile, suçun işleniş şekline, işleniş amacına, kastın ağırlığına, suçun konusunun önem ve değerine, mağdurla sanık arasındaki ilişkiye, suçun işleniş biçimine ve sürdürülme süresine, sanığın özelliklerine, mağdurun veya kamunun zarar görmüş olması ve benzeri sebeplere göre belirlenir.\"
- Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: \"Hükümlülük; yargı kararına göre bir cezanın mahkumiyet hükümlerine bağlanmasıdır.\"
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 324/4. maddesi: \"Yargılama giderleri, mahk
17. Ceza Dairesi         2015/11570 E.  ,  2016/9171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahkeme, sanıklar hakkında “takdiren” demek suretiyle hüküm kurduğundan gün para cezasının alt sınırdan verilmemesinde hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Suça konu eşyanın önem ve değeri ile meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi; olayda son eylemin 29/01/2011 tarihinde gerçekleşmesi nedeni ile suç tarihinin 29/01/2011 olacağı gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 23/02/2011 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı kabul edildiğinden ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargılama gideri olarak hesaplanan 7,5"er TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine ""yargılama gideri olarak hesaplanan 7,5 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.